MEÇHUL KIZ

Gökyüzü

hüzünlü

Benim gibi.

Saçlarım sırılsıklam.

Yine aynı akşam.

Gecenin yarısında seyahatte

zaman;

Unutulmuş bir saçak altıdır

mekan.

Boynum bükük

ağlıyorum.

 

Şimşek üstüne şimşek!

Hicran kalbimi süsleyecek.

Gökyüzü kin kusuyor!

Gökkubenin yıkıldığı

anda;

Ay yitip gitmiş

karanlık bir ummanda.

Kalbim,taş kalbim

Gümüş perdesini kaldırarak

Sanki

göğsümden fırlayacak.

 

Siniyorum

yaralı kurt misali.

O izbe ev ve yıkık minare

Buz gibi soğuk ,

buz gibi ıslak.

Ferman;deniz gözlere

ram olmak.

 

Şimşek üstüne şimşek!

Duvarlarda adının akisleri;

Rüzgar

belini sarmış;

Hayalinle raksediyor.

Ötelerde bir yerdesin.

Ya karanlığın koynunda

Ya da seherdesin.

Gülünce gamzeler tomurcuklanır

yanaklarında.

Sirenlerin musikisi bir asır

dudaklarında.

Gözlerinde çiğ,gözlerinde hülyalar.

Saçların buram buram

yağmur kokuyor.

Tüm şehvetinle

hayallerime sinmişsin.

 

Yedi ufacık cüceden bile

kıskanırım seni.

Ötelerde bir yerdesin;

Belki Kafdağı’nda,

Belki

Mehlika Sultan’ın yanında.

Karşında mehtap,

Elinde bir bardak şarap,

Gönlün ise harap...

Gözlerinde salkım salkım gözyaşı

Ölümsüzlük türküleri söylüyorsun.

Bahtsız sevgilim!

Meshur *oldu dilim.

Nerdesin?

 

Bir gün

kan rengindeyken gökyüzü

dön bana!

Dön bana

muamma ülkesinden.

Çık o lanetli inden.

 

Füsun sevgilim!

Sen;

Desen desen

uçan kelebek,

Burcu burcu

kokan çiçek.

Methiyelerin dilinde

Berrak mehtabım.

Şimşek üstüne şimşek!

Gözlerin yok!

Sözlerin yok!

Duvarlarda yoksun bu kez.

Gönlüm senden yoksun bu kez.

 

Meçhul Kız:

Son gördüğüm düşüm.

Karanlıklar...

Ölmüşüm...

 

 

 

 

 

 

------------------------------------------

*meshur:büyülenmiş.