BİZDEN GEÇTİ

Yaş onsekiz!Yelken açtık dev fırtınalarla,

Dalgalar pek hırçın;dümende cahil bir kaptan.

Ellerimizde keder ve bir ıslak sigara,

İşittiğimiz tahtalardan:Sadece hicran.

Tepemizde cirit atıyor gri bulutlar,

Siyah denizde de kaskatı ölü vücutlar.

 

Yaş onsekiz! Buğulu gözlerin ardındayız.

Çoktan bitmiş dünden kalan ebedi pazarlık,

Nafile haykırışlar...Kaydı semadan yıldız!

Kolay değil;yolun çeyreğine demir attık.

Kanın damarlarda kor gibi aktığı günde,

Sevinç de var körpecik gönüllerde hüzün de.

 

Yaş onsekiz!Yanarız ayazlı gecelerde,

Kalpler ferman dinlemez artık,delice çarpar.

Destanlar başlar ve biter.Sevda hecelerde.

Gül bülbülden yana bu dem.Mevsimlerden:Bahar.

En güzel tadındadır o zehir aşk şerbeti,

Gel de seyredelim sevgi kokan muhabbeti.

 

Yaş onsekiz! Matlaşır bir bir parlak hevesler,

Dünya büyür gözümüzde;karabasan başlar.

Çekilmez işkenceler,boşluk..Sahipsiz sesler.

Pusar bir beden,boşanır ipil ipil yaşlar.

Kapanır bütün ağırlığıyla demir perde,

Çürümüş ruhlar,kokuşur,güneş bilmez yerde.

 

Yaş onsekiz!Kim ankayı arar Kafdağı’nda,

Kimine tatlı dünya,kimine zehir hayat,

Kimi yanar,söner,haykırır gönül bağında,

Kimine bin altın gibidir tek bir nasihat.

Üç günün karı mı böyle hoyratça haykırmak?

Hayat denilen yolun sonu bir avuç toprak!

 

Yaş onsekiz!Sihirli iksire gençlik derdik:

Belki aşk belki de ölümün son tebessümü.

Kirlenmiş gönülleri meleklere gönderdik

Sona erince hüznün cefakâr tahakkümü.

Sergüzeştlere açılan zümrüt renkli geçit

Kapanmadan yollara düşelim.Haydi yiğit.