BİR HAYAT HİKAYESİ

Mutluydum anamın sıcacık karnında

Kafa dinliyordum o tarihin her anında.

Günlerden bir gün “çıkış vakti” dediler;

Uyandı bir bebeğin çığlığıyla sersem kediler.

Meraklıydım kim etti acaba beni yerimden

Derken bir acı duydum kaba yerimden.

Kaynaşıyordu etrafımda cümbür cemaat

Gece yarısını gösteriyordu o eski saat.

Dünya dedikleri yerdi galiba burası

Bilemedim neyin neyi kaçın kurası.

Daha ilk gün üşüdüm gecenin yelinden

Aniden canım yandı ebemin kaba elinden.

İlk intibalarımdı bunlar şu fani dünyadan,

Unutmak istedim olan biten her şeyi

Bakalım neler bekliyordu bu minik biçareyi...

 

Devran döndü,gün oldu gece oldu

Bahçelerde kırmızı,beyaz güller soldu.

Bir başka dönüyordu dünya benim için.

Parçası değildim artık ben bir hiçin.

Büyüdüm,uzaklaştım yerden otuz santim

Ayaklarımın altındaydı dünya.Haydi azim.

Uydum içimdeki tezcanlı çocuğa..Yandım.

Dünyaydı burası,yetti tek bir dev adım.

Renkler,gülüşler,sevgiler,hepsi simsiyah

Ve öldü masalları süsleyen iyi kalpli şah.

Süzülürken toprağa damla damla gözyaşı

Göremedim,o eğilmez vefalı büyük başları..

Kimse anlamadı tutuşan ufacık kalbi

Ufacık kalp de bilemedi neydi sebebi.

Bir tek yandaş olan anam babam

Ne elem vardı kalplerde ne de gam.

Anam tam bir ömre bedel sevgisi

Unutamadım vazosundaki şirin nergisi.

Daha bir hoştu onun tatlı sesi

Minicik kalbimi ısıtırdı sıcacık busesi.

Annem;kafi değil anlatmaya bin mısra

Nerde bugün acaba vardı mı huzura.

Neler çektirdi babama o çocuk nazı

Hala depreşir içimde çocukluğumun tatlı hazı.

Çocukluk bir büyülü dünya ki,

Anlatılmaz öyle tatlı bir rüya ki..

 

Sevginin hası çocuklukta var imiş meğer

Kalbimin fısıldadığı sihirli ve masum kelimeler

Çocukluktan dem vurur.

Yüreğimde denizler kurur.

Hikayeler de tükenir ,tükenen nefesler gibi

Hasılı,şairin kalemi ve kalbi

Halâ büyümedi...